Romberg İntegrali Projesi

Muhteşem ve Eşsiz Makaleler

G1 Piramitinin Şaftlarının Geometrisi

Öncelikle ana çalışmaya geçmeden önce "Upuaut Projesi" hakkında kısa bir bilgilendirmede bulunayım.

Bölüm 1: UPUAUT PROJESİ

Alman robot mühendisi Rudolf Gantenbrink (1950) ve ekibi, 1992-3'te Giza Piramitleri Oturum Grubu'nda "G1 Piramiti" olarak lanse edilen Büyük Piramit'teki Kral ve Kraliçe odalarına ait şaftlardaki nemi düşürmek ve bu arada şaftları haritalamak için "UPUAUT Projesi" adlı bir proje yürüttüler. Daha sonra (Ekim 1999) bu çalışmaları aynı adla bir sitede yayımladılar (ki sitenin açılışına ilişkin "Rudolf Gantenbrink's UPUAUT PROJECT Website" sayfasındaki tartışmalara bakabilirsiniz). Tabii bu sitenin 20 yıl (Ekim 1999-Aralık 2019) yayın yaptığını bilmediğim için, 2019'da birkaç gün önce girdiğim bu siteye tekrar girmeye çalıştığımda şok oldum. Çünkü alan adı aynı kalmıştı (www.cheops.org) ama sitenin içindeki çalışmalar silinmişti. Yani site bildiğiniz uçmuştu. Bu nedenle sitedeki CAD dosyalarını daha önceden (14.05.2015) aldığım için kendimi şanslı sayıyordum. Çünkü CAD dosyaları CADViewer ile görüntülendiği için bilgisayara indirmek kolay değildi; özel bir teknik gerekiyordu. Bunun kolay olmadığını Andy'nin 13 Mayıs 1999 tarihli mesajına bakarak görebilirsiniz.

Sitede şu çalışmalar vardı:

1. THE UPUAUT STORY.

2. THE FINDINGS.

3. CYBER DRAWINGS: Anılan 4 CAD dosyası (1. cheopsshafts.dwg, 2. cavigliatunnel.dwg, 3. cheopsniches.dwg, 4. bend3d.dwg) bu sayfadaydı ve onları orada CADViewer ile tek bir tıklamayla görüntüleyebiliyordunuz. Bu dosyaları Büyük Piramit'e 2004 yazında ilk geldiğimde aldım (Bkz. "Cyberdrawings.rar". Hepsini 10 Temmuz 2004, 03:44-46'da aldım ama bu dosyalarla (ki orijinal olduklarından) Autocad'te çalışmak için bir çeviriciye (yani bir converter programıyla dwf'ten dwg'ye çevirmeniz gerekiyor) ihtiyacınız var. Bu dosyaları iyi ki de almışım, çünkü ISIDA Projesi'ndeki "THE UPUAUT PROJECT"te bu dosyaları bulamazsınız. Eğer başlıktaki linki tıklarsanız onları rar uzantılı dosyalar halinde, Autocad'te çalışacak şekilde yani dwf'ten dwg'ye çevrilmiş olarak bulabilirsiniz.

4. THE MYSTERY.

5. THE ROBOTS.

6. THE TEAM.

7. THE FUTURE.

8. PUBLICATIONS: Burada listelenen dosyalardan sadece bu sayfa ve içindekileri 27.7.2006, 18:43:36'da bilgisayarıma indirmiştim (Bkz. "Piobert-Parmentier Metodunun Q Üzerine Genişletilmesi", S. 14).

9. RECOMMENDED LINKS.

Bu arada Robert Bauval'a 6.7.2023, 00:22'de bir e-posta göndererek 2 soru sordum. İlki, ISIDA'nın "Upuaut Projesi"ni sitesini yayınlaması nedeniyle Gantenbrink'in hayatta olup olmadığıydı. Acilen bilgilendirmesini istedim. İkinci sorum, "Orion Gizemi" kitabını yazarken telefonla Gantenbrink'i arayıp ondan Kochab yıldızı için Kraliçe odasının kuzey şaftının eğim açısını 39° olarak alıp almadığıydı (Bkz. "GÜNCELLENMİŞ KHUFU'nun Sarkofajının Defin Odaları'ndaki ve Piramitteki Konumları", S. 4, Soru 1). Bu kişisel bir soruydu ama 2000'lerin başında okuduğum bir makalede böyle bir ifade geçiyordu! Bu soruların yanıtları gelince buradan bildiririm!

Şimdi çalışmaya geçebiliriz.

1.1. G1 Piramitinin Şaftlarının Geometrisi

Şimdi, Gantenbrink'in hayatta olup olmadığını bilmiyorum (ki eğer yaşıyorsa şimdi 73 yaşında dede olmalı) ama şu çalışma onun 1992-3'te yarım kalan çalışmasının tamamlanmış şeklidir: "G1 Piramitinin Şaftlarının Geometrisi".

Not. Bu dosyayı RAR içinde AUTOCAD olarak bıraktım, çünkü CAD çizimin ölçeği çok büyük olduğu için PDF olarak görüntülemem mümkün olmadı (ki aynı ya da daha iyi bir çizimi tekrar yapmanın çok zaman alacağı bir gerçektir). Tüm gün bunu denedim ama her seferinde kağıdı büyütmeme rağmen çizgiler çok kötü görünüyordu. Özellikle Kraliçe odasının güney şaftındaki Blok 2'nin başındaki girintideki Djedi'nin arka tekerleği hiç görünmüyordu!

1.2. CAD Çizimindeki Blokların Uzunlukları Neden Kesin Olarak Yazıl(a)madı?

Hatırlarsanız "GÜNCELLENMİŞ KHUFU'nun Sarkofajının Defin Odaları'ndaki ve Piramitteki Konumları" adlı makalemin 3. sayfasının sonunda ve 4. sayfasının başında Gantenbrink'i, Djedi ekibinin tersine araştırmaya açık olmaması nedeniyle bayağı eleştirmiştim. Örneğin 4. sayfanın başındaki 2. soruda bazı şaft blokların bileşim yerlerinde CM'de okuma sorunu olduğunu, dolayısıyla şaftlardaki blokların geçiş yerleri olan birleşim yerlerini kesin olarak söyleyememiş olmasına kızıyordum. Misal, Kral odasındaki kuzey şaftının Blok 1 uzunluğu 2.63 M ve Caviglia Tüneli'ndeki Blok 2-5'in toplam uzunluğu 2.18+2.73+2.05+2.45=9.41 M olarak verilmiştir. Peki bu, CAD çizimindeki diğer bloklar için neden yapılmamıştı? İsterseniz ben hiç yorum yapmayayım, siz CAD dosyasındaki şaftlardaki bulgulardan bu durumun neden böyle olduğunu anlayın. Çünkü bulgular o kadar açık ki, sizin artık söyleyecek bir sözünüz kalmıyor!

Fakat ben utanmadım, pardon yılmadım ve Kraliçe odasının güney şaftındaki her bir bloğun uzunluğunu, hem de RC cinsinden buldum ve hepsini blokların sonlarına teker teker yazdım. Kral odasının güney ve kuzey şaftındaki bloklarda da aynı çalışmayı yaptım ve orada özellikle dikkat çeken bulgulara yer verdim. Yani Hawass'ı bilmem ama KHUFU bu durumu (çektiğim çileyi) görse alnımdan öperdi, diye düşünüyorum (Y.N. Hawass KHUFU'nun piramitin içinde gömülü olduğunu sanıyor). Bana göre şaftlardaki sırf bu çalışma bile bir altın madalya gerektirir!

1.3. Robotların Fark Edemediği Girinti!

Kraliçe odasının şaftlarındaki Blok 2'ler Kral odasındakiler gibi hemen Blok 1'den sonra başlamazlar. Örneğin Petrie 1881'de Kraliçe odasının güney şaftındaki Blok 1'in uzunluğunu 80 BI=2.032 M ve İtalyan Mısır bilimciler Maragioglio-Rinaldi 1965'te 2.29 M olarak ölçtüler. Fakat Gantenbrink'in 1993'teki ölçümüne göre Blok 1'in uzunluğu 1.96 M'dir (Bkz. "THE LOWER SOUTHERN SHAFT"). Bu sonuçlar ister inanın ister inanmayın şafttaki Blok 2'nin Blok 1'e göre zemin düşüklüğünü, dolayısıyla Blok 2'nin başındaki girintiyi gösterir. Bu durumu CAD çizimimde Djedi'nin 4.5 CM'lik yarıçaplı arka tekerleğini koyarak girintiyle ilişkisini gösterdim ve oradaki her bir parçanın uzunluğunu RC cinsinden teker teker yazdım. Anlaşılan o ki, Djedi'nin arka tekerleği girintiye tam olarak nüfuz edemiyor, dolayısıyla 1993'te Upuaut 2 ile burada ölçüm yapılırken girinti ihmal edilmişti. Gerçi Gantenbrink CAD çiziminde Kraliçe odasının her 2 şaftındaki Blok 2'nin başlangıçlarındaki zemin düşüklüğünü gösterdi ama şaftların uzunluklarını tam anlamıyla ölçemedi!

Nerden mi anladım?

Şuradan: İlkin Michael Haasse şafttaki ilk kapı seviyesinin 74. Taş'ta olduğunu söylemişti ve sonrakiler ilk kapı seviyesinin (şaftta) 70 RC olduğunu iddia etmişlerdi (Bkz. "Die Schachtsysteme der Cheops-Pyramide", S. 7). Fakat Gantenbrink'in Upuaut 2 ile aldığı ölçüler buna izin vermiyordu. Çünkü Upuaut 2 ile yapılan ölçümlemelere göre şaftın girişinden ilk kapıya kadar uzaklık 59.45 M ve Blok 1'in uzunluğu 1.96 M olduğundan şaftın eğim üzerindeki uzunluğu 59.45-1.96=57.49 M=109.7536363... RC ve şaftın eğim açısı 39.6078° idi ve bu ölçülere şaftın yüksekliği için şu sonuç geçerli oluyordu:

57.49 M x Sin39.6078° = 69.97111266... RC.

Ancak Mısır bilimciler ve piramit bilimcileri, bunun 70 RC olması gerektiğini ileri sürdüler. Onların fark etmedikleri şey ise Gantenbrink'in girintideki parçayı ihmal etmesi yani ölçememiş olmasıydı. İşte Petrie'nin Blok 1'in uzunluğunu tabandan ve İtalyan arkeologlar Maragioglio-Rinaldi'nin tavandan aldıkları ölçüler bu girintinin mahiyetini açıklar vaziyetindedir. Kimse bu ölçülere dikkat etmedi ve CAD çalışmama kadar adeta uyuyorlardı. Bu çalışmada girintiyi tam olarak analiz ettim ve tüm parçaların uzunluklarını orijinal ölçü olan RC cinsinden belirledim. Buna göre İtalyan arkeologların 1 CM az ölçmüş oldukları sonucu çıktı (ki CAD'te bunun neden böyle olduğunu detaylı olarak açıkladım).

Michael Haase'nin 74. Taş bulgusuna gelince, bu doğru değildi. Çünkü şaftın Blok 1'deki tabanının piramit zemin platformuna göre seviyesi 43+3/7 RC ve girintinin yüksekliği 3/28 RC olduğundan Blok 2'nin başlangıç noktasının seviyesi 43+3/7-3/28=43+9/28 RC olur ve buna şafttaki ilk kapı seviyesi olan 70 RC'yi eklersek ilk kapının piramit tabanına göre seviyesi 43+9/28+70=113+9/28 RC olarak elde edilir. Fakat bu seviye 113+9/28 RC = 2336.962343... BI olur ki Petrie'nin KD'daki 2348 BI ve GD'daki 2348.5 BI ölçüleriyle çelişir. Haase'nin arzuladığı şey yalnızca şaft ağzının tavanında gerçekleşir. Çünkü şaft ağzının tavan seviyesi 43+6/7 RC ve buna 70 RC eklersek 113+6/7 RC = 2348.010070... BI elde edilmektedir!

1.4. Petrie ve Maragioglio-Rinaldi Güney Şaftındaki Blok 1'de Hata Yaparlarken Kuzey Şaftındaki Blok 1'i Tam Olarak Nasıl Ölçtüler?

Bana göre bu soru çok önemli çünkü işin sırrı burada yatar: Kraliçe odasının kuzey şaftındaki ilk blok olan Blok 1'in uzunluğu Petrie (1881) tarafından 76 BI=1.9304 M, Maragioglio-Rinaldi (1965) ikilisi tarafından 1.93 M ve Gantenbrink (1993) tarafından 1.93 M olarak ölçüldü!

Acaba Petrie ve Maragioglio-Rinaldi Blok 1'in uzunluğunu şerit metreyle mi ölçmüşlerdi?

Mümkün değil, çünkü eğer öyle olsaydı güney şaftındaki Blok 1'i her iki taraf da Gantenbrink gibi 1.96 M olarak ölçerlerdi!

Bölüm 2: Kraliçe Odası Şaftları

Bu odanın şaftlarına geçmeden önce her 2 şaftta keşfedilen yazıtları inceleyelim.

2.1. İlk Kapının Arkasındaki Yazıt!

17 Eylül 2002'deki haberlere göre Gantenbrink'in keşfettiği ilk kapı Pyramid Rover adlı robotla ortasından delindi ve böylece kapı arkası ilk kez görüntülendi. İşte tam bu sırada 2. kapının altından geçen bir çizgi (hat) nedense kimsenin dikkatini çekmiyordu (Bkz. "What is behind Gantenbrink's Door?"). Gerçi ortam karanlıktı ve ekran başındakiler bu hat yerine dikkatlerini 2. kapının ortasındaki çatlağa vermişlerdi. 26 Mayıs 2011'deki haberlerde ise Djedi adlı robotun ilk kapı arkasını en net şekilde görüntülediği, yerdeki hattın şaft ustası tarafından çizilmiş olduğu ve bununla birlikte bir de yazıt bırakmış olduğundan söz ediliyordu. Bu yazıt hakkındaki ilk çıkarım sıcağı sıcağına İtalyan Mısır bilimci Luca Miatello'dan geldi. Ona göre bu yazıt "121" sayısını gösteriyordu ve bu da şaftın toplam uzunluğunu veriyordu. Ancak Gantenbrink'in CAD çizimindeki ölçülere göre bu doğru değildi!

Ben Djedi'nin keşfini ve Miatello'nun çıkarımını yakından takip etmiştim ve 29.10.2011, 23:40 tarihli A4 formatında 52 sayfalık "Bir Yılbaşı Sürprizi: Sitchin, Ahiretten Bildiriyor!" başlıklı bir makale yazdım (ki bu başlığı Sitchin'i anmak için atmıştım).

Bu makalede ilkin orijinal resim üzerinde Photoshop ile dökülen kırmızı aşı boyasını şöyle tamamladım:

Şekil 1. Bu şekilde Miatello'nun "100" yazdığı yerde bir çember ve onun altında 2 bacak vardır. Hiyeratik formdaki bu yazıt sağdan sola doğru okunduğu için ilk sembol "İni" ve 2. sembol "20" sayısını gösterir. Miatello'nun "1" gördüğü üçüncü şekil ise 45°'lik açıyla batıya kırılmış bir çizgidir. Yani bunun "1" ile hiçbir ilgisi yok; sadece üzerindeki kırmızı aşı boyası pul pul döküldüğü için şaşırtabilir!

Sonra ortaya çıkan sembollere göre şu okumayı yaptım:

Şekil 2. Bu şekildeki ilk sembol (sağdaki) bir çift bacak üzerinde bir vazodur ve “in” ya da “ini” olarak okunmaktadır (ki bu sembol "Gosford Glifleri"nde 2:44'te daha sade bir şekilde gösterilir). Eğer bu sembolde vazo olmasaydı, yani sadece bacaklar olsaydı bir harften önce gelirse “gitmek (go), ayrılmak (leave)” ve bir harften sonra gelirse “gelmek (come)” anlamına gelirdi. Ama bacakların üzerine bir vazo konulursa “taşımak (carry)” ve daha doğru anlamı “bir şeyi taşımak (something to carry)”tır. İkinci sembolün (soldaki) anlamı ise “20” dir (ki Miatello bunu doğru okumuştur). Burada dikkat edilmesi gereken şey, bu sayıdan sonra RC (Egyptian Royal Cubit: Mısır Kraliyet Kübiti)” birimiyle gösterilen bir kübit sembolünün mevcut olmamasıdır. Piramit tarihçesinde böyle bir şey asla söz konusu olmadı çünkü ustalar ve işçiler, piramitin içindeki bir yapıda uzunlukla ilgili bir şey yazmaları gerektiği zaman önce bir çizgi çekerler, sonra uzunluğu belirten bir sayı yazarlardı. Yani sayıdan sonra gelmesi gereken kübit işaretini asla koymazlardı. Örneğin Kraliçe Odası'nın yüksekliğini belirtmek için ilkin kırmızı aşı boyasıyla boydan boya bir çizgi çekerler ve bunun tepesine içi dolu bir üçgen işareti koyarlardı, sonra bu üçgenin yanına bir sayı yazarlardı. Bu, odanın yüksekliğini belirten kübit cinsinden uzunluğu gösterirdi.

İşte bu sonuçlara göre göre şaft ustası, şaftın 45°'lik batıya kırılmış çizginin başından itibaren 20 RC ileri taşınmasını söylerken şunları söylüyordu: "Şaftın (2 kapı arasındaki zemindeki düşey çizginin sağında çizilmiş yatay çizgiden itibaren) 20 RC'lik kadar parçası kaldı!"

Bu durumu şaftta tüm ayrıntılarıyla gösterdim ve Djedi ile oradan alınan ölçülere göre ilk kapının önünden şaftın sonuna kadar 20+11/28 RC'lik uzaklık vardır. Bu ise, şaftın kalan parçasının yüksekliğinin 13 RC olduğunu gösterir!

2.2. Kuzey Şaftının Sonundaki Blok Taştaki Yazıt

1993'te Upuaut 2 adlı robot Kraliçe odasının kuzey şaftında ancak dönemece kadar ilerleyebilmişti. Çünkü şaftta hem Waynman Dixon'ın 1872'deki araştırması nedeniyle demir çubuklar vardı ve bunlar robota ilerlemesinde büyük zorluklar çıkartıyordu, hem de şaft 18.14 M'den sonra Büyük Galeri'nin altından geçtiği için 45° lik açıyla sola (batı) kırılmıştı. İşte bu engeller Upuaut 2'nin daha fazla ilerlemesine izin vermiyordu ve işin kötüsü, robot bu engelleri aşabilecek kabiliyette değildi. Bu yüzden Gantenbrink CAD çiziminde alt kuzey şaftını dönemece kadar çizdi.

2.2.1. Şaftın Dönemece Kadar Uzunluğu

Gantenbrink'in CAD çizimindeki alt kuzey şaftının 18 M'den fazla olduğu açıktır ama bunun ne kadar olduğunu Gantenbrink'den değil "GÖTTINGER MISZELLEN Beiträge zur ägyptologischen Diskussion Heft 248" adlı makalenin 66, 68 ve 69. sayfalarından öğreniyoruz. Bu makaleye göre Şekil 3'te görülen Piramit Gezgini'nin kuzey şaftındaki çalışmasının sonuçları (şaft verileri) için Hawass'ın 2005'teki "Khufu's National Project" adlı makalesindeki 308. sayfaya atıf yapılır ve onları ilk kez 30.07.2004, 01:04 tarihli "Al-Ahram Weekly Heritage: The Pyramid mystery" haberinde görmüştüm. Fakat bunlar bilimsellikten, dolayısıyla ciddiyetten oldukça uzaktır. İşte tüm bu ciddiyetsiz çalışmalar içinde 2001'de Djedi adlı robotla Kraliçe odasının şaftlarında çalışma yapan İngiliz ekibinin, 9 yıl sonra toplanıp tekrar aynı çalışmayı yapması ve bunu 19 Şubat 2020'de "The Robot, the Dentist and the Pyramid" başlığında paylaşması takdir edilmesi gereken bir davranış olarak göze çarpar. 7:55:40 süren bu video çekimini "The robot reveals what’s inside the Great Pyramid" sayfasında bulabilirsiniz. Ben izledim, siz de izleyin. Çünkü şaftlardaki sırlar bu çekimde saklı. Buradan Djedi yöneticisi ve robot mühendisi olan Shaun Whitehead ve ekibine, bu çalışmayı araştırmacılara açtığı için sonsuz teşekkürlerimi iletirken bundan sonraki çalışmalarında da başarılar dilerim!

Şimdi kuzey şaftının dönemece kadar uzunluğunu anılan sayfalardan 18.14 M olduğunu öğreniyoruz ve bunu orijinal ölçü olan kübite (RC) çevirirsek,

18.14 M = 18.14x21/11 = 34.63090909... ≅ 34+53/84 RC

sonucu elde eder ve CAD çalışmama göre Blok 1'in uzunluğu 3+19/28 RC olduğundan (ki bu sonucu 3 yer ölçümcüye göre bulmam epey zor oldu çünkü hiçbirisi sağlıklı ölçememişti. Fakat ölçme işinin ne kadar zor olduğunu sadece bu Blok 1'den bile anlayabilirsiniz. Yani onlar Blok 1'in uzunluğunu 1.93 M ve üzerinde verirlerken gerçek 3+19/28 RC = 1.926870748... M olarak çıktı) şaftın (eğim üzerinde) Blok 1'in sonunda dönemece kadar uzunluğu

34+53/84 - (3+19/28) = 30+20/21 RC

olur. Piramitçiler bu sonucu şöyle okuyorlardı: 30 Kübit + 6 El + 2/3 Parmak (ki 1 Kübit = 7 El, 1 El = 4 Parmak).

Bir diğer robot güney şaftından sonra kuzey şaftına gönderildi ve şaftın sonunda güney şaftındaki gibi şöyle bir blok taş keşfedildi:

Şekil 3. Piramit Gezgini'nin kuzey şaftının sonunda keşfettiği blok taşı. Piramit Gezgini ilkin 17 Eylül 2002'de güney şaftına ve sonra kuzey şaftına gönderildi. Her 2 şafttaki çalışmalar National Geograpihc kanalında canlı olarak yayınlandı.

Bu blok taşı kuzey şaftının da kapandığını gösteriyordu ve o sırada blok taşın üzerindeki karalamalar dikkatimi çekmişti. Eğer hayal ya da halüsinasyon görmüyorsam (ki görmüyordum) blok taşın üzerinde karalama gibi gözüken çizgiler siyah boyayla yazılmış bir yazıt idi. Ama imaj kötü olduğu için sondaki sembollerin ne olduğunu anlayamamıştım!

Şimdi Djedi'den alınan aşağıdaki imajla bu sembol de netleşti!

Şekil 4. Kuzey şaftın sonundaki blok taş için Djedi'den alınan imaj (Bkz. Resmin üzerindeki videodaki 50. imaja. Orijinal imaj üzerinde Photoshopla herhangi bir oynama olmamıştır; sadece siyah çizgileri mavi ve kırmızı renkle okunabilir hale getirdim. Resmin tam boyutu için şuraya bakınız).

Bu imajda mavi renkli 4 ve kırmızı renkli 1 sembol vardır. Eğer bunları sağdan sola doğru okursak ilk sembol (sağ üstte) "30" sayısını gösterir. Burada 20, 30, 50 ve hatta 70 sayılarının hiyeratik formdaki yazılışlarının karıştırılabildiklerine dikkat ediniz. Neden? Çünkü Mısır dilinin esas yazım formu hiyerogliftir ve hiyeratik form bunun el yazısı şeklidir. Dolayısıyla bu sayıların hiyeroglif formda yazımları asla birbirlerine karışmazlarken, günlük işlerde halk arasında daha çok kullanılan hiyeratik yazımları kolaylıkla karışabilmektedir.

Şimdi bu sayıların yazımları hakkında kısa bir bilgilendirme yapayım.

2.2.2. 10, 20 ve 30'un Hiyeratik Yazımları

Avustralyalı Mısır bilimci R.J. Gillings'in "Firavunlar Zamanındaki Matematik (Mathematics In The Time of The Pharaoh)" kitabının 255. sayfasındaki "APPENDIX 12 (EK 12)"de 6 papirüsten alınma sayıların hiyeratik formdaki yazımları vardır. Ama hiçbirisi Eski Krallık döneme aittir. Bundan, bu sayıların hiyeratik yazımlarının dönemlere göre farklıklar gösterdiği sonucu çıkar. Örneğin "10" sayısının yazımı "Λ" şeklindedir ve bunun yazımı bile papirüslere göre farklılıklar gösterir. Hemen onun altındaki "20" sayısının yazımında "Λ" sembolünün üzerinde bir nokta ya da sola doğru eğilmiş bir çizgi veya kanca bulunur. Güney şaftındaki yazıttaki "20" sayısı noktalı olanıdır. "30" sayısının hiyeratik yazımı "Λ" sembolünün üzerinde sola doğru bir çizgi veya kanca çekilirken nokta ya "20"deki semboldeki gibi üzerinde olur ye da çizginin altına konur. Fakat Eski Krallık dönemindeki yazımlarda nokta yer almaz. Bu konuda Eski Krallık dönemi metinlerine bakmanız gerekiyor. Örneğin El-Jarf vadisinde keşfedilen Merer'in günlüğünde bu söylediklerimi açık açık görebilirsiniz. Bkz. "Records of the pyramid builders: Discovering eye-witness accounts of a legendary construction project". Eğer bu sayfadaki 10. resmi yeni bir sayfada açarsanız orada piramit inşa edilirken sayıların nasıl yazılmış olduklarını görebilirsiniz. Yine bunun için "The diary of a pyramid builder: Oldest papyrus in existence details where Egyptian workers shifted stones and even how many sheep they ate - and could reveal the secrets of the Great Pyramid of Giza" haberindeki 3. resme bakabilirsiniz. İşte bu ve diğer metinlere göre Eski Krallık dönemindeki sayıların hiyeratik yazılışları şöyledir: "10" sayısı "Λ" sembolüyle, "20" sayısı bu sembolün üzerinde bir nokta konularak ve "30" sayısı da aynı sembolün üzerine sola doğru bir çizgi çekilerek gösterilir. Yukarıdaki Şekil 4'teki ilk sembolü ilkin "20" olarak okumuştum ama sonra daha dikkatli inceleyince "Λ" sembolünün üzerinde sola doğru bir lotus çiçeğini andıran çıkıntıyı görünce "30" olduğunu anladım. Bu çıkıntıyı resmin tam boyutunda bile algılamanız zordur. Ben elimden geleni yaptım ama sizin Şekil 4'teki resim üzerine tıklayarak alındığı videodaki 50. resmi iyice incelemeniz gerekir. Eğer söylediğim çıkıntıyı görürseniz o zaman bunun "30" olduğunu anlayacaksınız. Ama eğer bu çıkntı yerine nokta gelseydi o zaman sayı "20" olarak okunmak zorundaydı!

Şimdi Şekil 4'teki ilk sembolü "30" olarak okuduğumuza göre (ki bu zorlu okuyuşta şaft ustasının keyfiyetine dikkat ediniz. Yani şaft ustası ya da işçisi, şu yazıtı adam gibi yazsaydı bu kadar uğraşmazdık. Ama deli 1 tane değil ki! Yani robotçularla da uğraşacağız), onun altındaki ikinci sembolü çıkartamadım; çünkü alttaki mavi renkli sembol kübit işaretine benzerken üzerindeki kırmızı renkli bir çift bacak olarak gözükür. Eğer dikkat ederseniz kırmızı sembolün üzerinde de bazı parçalar mevcuttur ama bunlar tamamen kaybolmaya yüz tuttuğu için okunamaz hale gelmiştir. Üçüncü sembolde bir çift bacak ve onun üzerinde bir çift çizgi yer alır. Buradaki çift bacak Djedi'nin 2011'de güney şaftında keşfettiği ilk yazıttaki ilk sembol gibidir. Ancak oradaki çift bacağın üzerinde bir de yatay çizgi vardır. Bu yazıtın sonundaki "I" sembolü buradaki dördüncü sembolle aynıdır. O halde bu sembollerden oluşan yazıtı tercüme edersek şu sonuç çıkar: "İlk kapı önünden şaftın sonuna kadar 30 RC kaldı!"

Yukarıdaki yazıtın bir benzeri Şekil 1&2'ye göre güney şaftında da vardır ama orada 2 kapı arasındaki (ve 2. kapıya yakın) zeminde ve ilk çizgiye 45° lik açıyla sağa (Batı) giden 2. çizginin başından itibaren söyleniyordu. Özetle şaft yapımcıları, Kraliçe odasının kuzey ve güney şaftlarını Şekil 1-4'teki yazıtlara göre piramit çıkışına kadar birer kapıyla sonlandırmışlardır. Eğer ileride bu kapılar delinerek açılırsa bizim görüp göreceğimiz tek şey, Yeraltı Odası'na bağlı pasajın sonundaki gibi olacaktır:

Şekil 5. Yeraltı Odası'nın güneydoğu köşesindeki kör pasajın sonu (Bkz. "Egypt mystery: 'Strange door' found inside Great Pyramid explored by investigators"). Bu görüntü her 2 şaftta 2. kapının arkasında ya da biraz ilerisinde görülecektir!

2.3. Kraliçe Odası'nın Şaftlar Geometrisi'ndeki Bulgular

Şimdi 2.1&2.2'deki yazıtlara göre Kraliçe odasının şaftlarının son anı "Riddick Günlükleri 2"deki gibi şu şekilde görüntülenmiş olur (ki burada Vin Diesel'in bir KHUFU hayranı olduğuna dikkat edelim. Bkz. "Vin Diesel inside Great Pyramid". O orada Firavunun adının bir yerliden "KUFU" değil "HUFU" şeklinde okunması gerektiğini öğrenir. KHAFRE'nın adı da aynı şekilde telaffuz edilir: "HEFRA"):

Şekil 6. Kraliçe odasının şaftlarının son pozisyonu. Bu son pozisyon yukarıda anılan yazıtlardan geldi: Soldaki güney şaftının son pozisyonun 2 kapı arasındaki zemindeki yazıttan geldiğini biliyoruz. Burada D noktası güney şaftındaki ilk kapı önünü ve F noktası da piramit çekirdeğinden çıkış noktasını gösterir (Bkz. "G1 Piramitinin Şaftlarının Geometrisi"). Sağdaki A noktası kuzey şaftının sonundaki ilk blok taşının önünü ve C 'de piramit çekirdeğinden çıkış noktasını gösterir. Çünkü şaftlar yapılırken o sırada kaplama taşları mevcut değildi ve şaft ustaları şaftları Zoser'in Basamak Piramiti'ndeki gibi C ve F seviyelerindeki basamaktan çıkarıyorlardı. Bu basamaklara gerçek bir piramitte çekirdek derler ve kaplama taşları bu basamakların etrafına örülür. Bu konuda El-Jarf vadisinde keşfedilen Merer'in günlüklerine bakmakta fayda vardır. O, Khufu'nun taş denetmeniydi. Örneğin bu şaftların sonundaki blok taşlar onun Tura'dan getirdiği bembeyaz kireç taşlarıydı. Bunlar piramit içinde çok az ve piramit dışını kaplayan kaplama taşlarında daha çok kullanıldı!

Şimdi Şekil 6'ya göre şaftların seviye hesaplarına geçmeden önce bir iki anekdot aktarmak istiyorum. Çünkü bu anlatıları aktarmadan hesapların anlaşılması oldukça güçleşir.

2.3.1. Piramit Gezgini'nin Bulguları

İlkin Hawass'ın "The Secret Doors Inside the Great Pyramid" sayfasındaki anlatımına göre aşağıda kırımızı renkle vurguladığım yere dikkat ediniz:

"National Geographic bir robot tasarladı ve ona 'Piramit Gezgini (Pyramid Rover)' adını verdi ve SCA Daimi Komitesi projeyi bir Mısır girişimi olarak kabul etti. Televizyon programı için tarih 17 Eylül 2002 olarak belirlendi. Programdan önce ben Hong Kong ve Singapur'a giderek projenin tanıtımını yaptım; Mark Lehner ise programdan hemen sonra Avustralya, Hindistan ve İspanya'ya gitti. Ben ve National Geographic'teki meslektaşlarım dürüst olduğumuzdan ve insanların bulacağımız (ya da bulamayacağımız) her şeye hazırlıklı olduğundan emin olmak istiyorduk. Belgeselin ana hedeflerinden biri, piramitleri inşa eden insanların kanıtlarını halka göstermekti. Mezarlar hakkında konuşacak, piramitleri inşa eden iş ekiplerinin isimlerini veren grafitileri gösterecek ve hatta ilk kez Djoser'in Basamaklı Piramiti'nin içine girecektim. Bu piramitin alt yapısı, toplam uzunluğu yaklaşık 3.5 Mil olan tüneller, geçitler ve odalardan oluşuyor. İç kısmının daha önce hiçbir filmde gösterilmediğine ve yaşayan hiçbir Mısır bilimcinin buraya girmediğine inanıyorum.

Gösteriden bir gün önce Altrosonic ile Büyük Piramit'in güney şaftındaki kapının yaklaşık 6 CM kalınlığında olduğunu öğrendik, bu da kapının arkasında bir şey olduğunu gösteriyordu. Kapıya 3 MM çapında bir delik açmaya karar verdik, böylece arkasına bir kamera gönderebilecektik. Gösterinin son dakikasında kamera içeri gönderildi ve ilk kapının 21 CM arkasındaki ikinci kapıyı gördüm. İlkine benzemiyordu, sanki bir şeyi perdeliyor ya da örtüyormuş gibi görünüyordu. Ayrıca yüzeyin her yerinde çatlaklar vardı. Bunu gördüğüme çok sevindim ama neden başka bir kapı olduğunu anlayamadım.

Gösteri tüm dünyada iyi karşılandı ve Amerika Birleşik Devletleri'nde Fox televizyonu tarafından 'harika' olarak değerlendirildi. Çin'de yarım milyar insan gösteriyi izledi. Dünyanın dört bir yanındaki gazeteler daha önce hiçbir televizyon programı için yapılmamış düzeyde haber yaptılar.

Gösteriden birkaç gün sonra robotu kuzeydeki şafta gönderdik. Gantenbrink ve Dixon, şafttaki bir dönüş nedeniyle sadece 27 Feet (=8.2296 M) sondaj yapabildiler. Daha fazla araştırmadan sonra, dönüşün Büyük Galeri ile kesişmekten kaçınmak için yapıldığı anlaşıldı, bu da şaftların Büyük Galeri'nin inşasından sonra kesildiğini gösteriyor. Piramit Gezgini bu şafttan geçti ve toplam 208 Feet (=63.3984 M) sonra bakır kulplu başka bir kapının önünde durduruldu. Bu kapı güney şaftındaki ilk kapı ile aynı konumdadır ve ona çok benzemektedir. Bu kapının arkasında, güney şaftında olduğu gibi, ilk kapıdan tam olarak 0.70 Feet (=21.336 CM) uzakta başka bir kapı daha olması muhtemeldir.

Hem kuzey hem de güney şaftlarındaki ilk kapılarda bulunan bakır kulplar, Tutankamon'un Kahire Müzesi'nde bulunan kanopik kavanoz kutusundakilere benzemektedir. İki bakır kulp, kanopik kavanozları çekmek için ip olarak kullanılmıştır. Kapıların kendileri Tura'dan gelen ince beyaz kireçtaşından yapılmıştır ve sanki kulpları şaftların içinde aynı yere çekilmelerini sağlamış gibi görünmektedir."

Burada kırmızı renkle vurgulanan cümleye göre Kraliçe Odası'nın güney ve kuzey şaftlarındaki ilk kapılar aynı seviyededir ve tüm kaynaklarda hiç istisnasız bu bulgu ya da bilgi geçer. Fakat işin esasına inildiğinde bunun doğru olmadığı görülür!

Bir Eski Mısır atasözü vardır: "İnsanlar zamandan, zaman piramitlerden korkar". Buna göre eğer zamandan korkmak istemiyor ve bu işi ahrete göçmeden kendi zamanımızda çözmek istiyorsak önce dürüst olmamız ve ona göre çalışmamız gerekiyor. Bunun için sakince yukarıdaki hikayedeki ve diğer kaynaklardaki robot ölçümlerini teker teker not edelim ve hesap yapalım. Ben sizin için hemen bir özet çıkartayım: "Amerikalı ekip (IRobot) ilkin Piramit Gezgini'ni (Pyramid Rover. Bu robotun arkasındaki teknoloji prototipi ve tasarımı Alman bilim adamı Rudolf Gantenbrink'e aittir) 17.9.2002'de Kraliçe Odası'ndaki güney şaftının içine gönderdi ve robot Gantenbrink ve ekibinin (Upuaut 2) 22 Mart 1993, 11:05'te keşfettiği ilk kapının önünde durdu. Aynı günlü Haretz gazetesindeki "New Obstacle Thwarts Robot Probe in Egypt Pyramid" haberine göre robot ilk kapı önüne kadar 213 Feet (=64.9224 M) yol aldı (ki bu daha sonra 63.60±0.40 M olarak revize edildi) ve sonra kapının ortasında 3 MM'lik bir delik açılmak suretiyle arkasına bir sondaj yapıldı. Çünkü herkes bu kapının arkasında ne olduğunu merak ediyordu (ki fantezileri burada saymıyorum bile). IRobot ekibi bir kaç gün sonra robotu bu sefer kuzey şaftına gönderdi ve şaftın sonunda ilkine benzer bir kapı daha ortaya çıktı. Onlara göre robotun şaft ağzından ilk kapı önüne kadar aldığı yol 208 Feet (=63.3984 M) dir. Yine onlara göre her 2 şafttaki eğim açısı 40° olup aynıdır (Y.N. Bu değer Gantenbrink güney şaftında çalışırken biliniyordu ve Bauval bu açıyı ondan 40° 00' 00'' olarak almıştı. Bkz. "THE UPUAUT PROJECT: NEW FINDINGS IN THE SOUTHERN SHAFT OF THE QUEEN'S CHAMBER IN CHEOPS PYRAMID", 2) The Angle of slope of the Southern Shaft of the Queen's Chamber, S. 7. Fakat güney şaftının eğim açısı o sırada henüz kesinleştirilememişti. Bu konuda Gantenbrink CAD çiziminde kuzey şaftının Blok 6'sında şöyle bir not düşmüştür: 'Still uncertain (Hala kesin değil!)'. Yani kuzey şaftının eğim açısı Gantenbrink'in zamanında bir türlü belirlenemedi!"

2.3.1.1. Arşimet Çağırdı!

Konuya Erich von Däniken'in "Tanrıların Arabaları" adlı kitabındaki aşağıdaki pasajda kırmızı renkle vurguladığım bulguyu araştırmak için 2004 yazında Büyük Piramit'i ziyaret etmemle dahil oldum:

"Charles Piazzi Smyth 1864'te yayınladığı 600 sayfalık "Our Inheritance in the Great Pyramid (Büyük Piramit'teki Mirasımız) 1864 & 1874" adlı kitabında, piramitle dünyamız arasında tüyler ürperten birçok bağıntıyı açıklamıştır.

Kitapta çok eleştirici bir incelemeden sonra bile, bizleri düşünmeye itecek birtakım gerçekler bulunmaktadır.

Eski Mısırlıların güneşle ilgili bir dine bağlı oldukları çok iyi bilinen bir gerçektir. Güneş Tanrıları Ra, göklerde gemisiyle yolculuk yapardı. Eski Krallığa ait Piramit yazıları firavunun, tanrılar ve gemileri aracılığıyla, göklerde tanrısal gezintilere çıktığından söz eder. Yani, Mısırlıların da firavun ve tanrıları uçabilirlerdi...

Keops Piramiti'nin yüksekliğinin bir milyarla çarpımının güneşle dünyamız arasındaki uzaklığı vermesi bir rastlantı mıdır? (93 milyon mil) Piramit'in üstünden geçen meridyenin karaları ve denizleri tam eşit iki parçaya bölmesi bir rastlantı mıdır? Taban alanının, yüksekliğinin iki katına bölünmesinin Pi= 3,14159 sayısını vermesi bir rastlantı mıdır? Piramitte dünya ağırlığını gösteren hesapların bulunması bir rastlantı mıdır? Piramit'in kurulduğu kayalık alanın büyük bir özen ve doğrulukla düzeltilmiş olması bir rastlantı mıdır?"

Çünkü "Arşimet'in Metodu M.V." adlı albümü 22/7.2002'de daha yeni bitirmiştim ve Däniken'in Smyth'tan aldığı bu bulguyu yerinde araştırmam gerekiyordu (Y.N. Anılan albümün içinde A4 formatında 243 sayfalık 10 adet Word belgesi, 10 adet PDF formatında e-kitap, bir sürü ekstra vardı ve bu çalışmaları web sitemde teker teker yayımlıyordum. 2001'de başladığım bu albüm çalışmaların yayını 2004'e kadar uzadı. Çünkü 2002-2003'te de bu çalışmalardaki düzgün çokgen algoritmalarının yakınsaklıklarını hızlandırmaya çalıştım ve bu çalışmanın sonunda da  "ATA 1 Algoritmaları" çıktı. Şimdi RİK 3 ve RİK 4'te gördüğünüz ekstrapolasyonlar bu ikinci çalışmadan kalmadır). Fakat piramitlere geldiğim zaman bana başka bir bulgudan söz ediyorlardı:

Bulgu: Piramitin yüksekliğini yarıçap kabul eden kürenin yer düzlemindeki çemberinin çevresi, Büyük Piramit'in çevresine yakındır.

Söylendiğine göre bu bulgu Herodot'un bulgusuyla ilişkiliydi (ki Herodot M.Ö. 450'de piramitlere geldiğinde Mısırlı Rahipler ona, Keops piramitinin yüksekliği üzerindeki karenin yüzölçümünün (alanının) bir yanal yüzeyinin yüzölçümü olduğunu söylemişlerdi) ve bu 2 bulgudan Arşimet'in M.Ö. 250'de Pi için vermiş olduğu 22/7 değeri elde ediliyordu! Fakat bu değerin bilimsel olarak nasıl elde edildiği açıklanamıyordu!

İşte piramit geometrisindeki bu ve diğer soruların bilimsel yanıtları için bir araştırma yaptım!

2.3.1.1.1. Büyük Piramit'teki Π'nin Sırrı-2004

Piramitteki araştırmalarımdan elde ettiğim sonuçları şu kitaba yazdım: "Büyük Piramit'teki Π'nin Sırrı ve Φ'nin Terslerinin Kuvvetlerinin Ters Tanjantlarıyla Π İçin Yeni Bir Türdeki Formüller", 23.7.2004, 04:08, A4, SS. 62.

Bu kitapta şu bölümler vardır:

Bölüm 1:

1.1. Büyük Piramit'teki Π İçin Görüşler, S. 2-4: Piramitteki π (pi) sayısıyla ilgili Däniken'in "Tanrıların Arabaları, 1968" ve "Sfenks'in Gözleri, 1989" adlı kitaplarındaki bulguları 5 teoremde ele aldım.

1.2. Hemon'un Başyapıtı (Büyük Piramit) ve Π Sayısı, S. 5-6: Pi sayısı piramit geometrisinde incelendi ve herkesin bildiği 22/7 kesrine ulaşıldı. Ama bunun nasıl elde edildiğine ilişkin bilimsel bir ispat yoktu!

1.3. Hemon'un Genelleştirilmiş Metodu, S. 7-27: Hemon'un piramit tasarımındaki metot genel olarak ele alındı ve bunun sonucunda Herodot'un bulgusu elde edildi (Bkz. S. 9, (3) no'lu bağıntı). Daha sonra Hemon'un dizisi, spirali ve onlardan elde edilen sonuçlara yer verdim. Bu sonuçlardaki π ve φ arasındaki ilişkiyi tüm yönleriyle inceledim ve bu ilişki için Fibonacci sayılarını kullandım. Son olarak Hemon'un metodunu mükemmel şekilde genelleştirdim.

1.4. Hemon'un Başyapıtı'ndaki (Büyük Piramit) Π (22/7) İçin Unutulmuş Metot (Arşimet'in Daire Ölçmesi, Önerme 1&2 (Genişletilmiş Versiyon)), S. 28-35: Arşimet'in Önerme 3'te π'nin üst sınırı olarak verdiği 22/7 kesrinin Önerme 1 ve 2'sine göre ispatladım. Bu, 1.2'de kimsenin açıklayamadığı ilk ispattı! Bu ispatı daha sonra çevre, alan ve hacim hesaplarında teker teker gösterdim. Şu makale bu hesapların en kolay şeklini gösterir: "Sfenks'in Gözleri İle Büyük Piramit'teki Pi'nin Sırrına Bir Bakış, 2006".

1.5. Piramitlerin Alanları ve Hacimleri Arasındaki İlişkiler, S. 36-38: Burada Hemon dizisine göre piramitlerin alan ve hacimleri arasındaki ilişkileri sonuçlar halinde verdim.

1.6. Ahmes Papirüsü'ndeki Π'nin Sırrı, S. 39-43: Papirüste pi için verilen (4/3)4 değerinin modern bir incelemesi. Bu değerin çevre, alan ve hacimden nasıl elde edildiğini teker teker gösterdim.

Bölüm 2:

2.1. M. Mertebeden Hemon Dizisi'ndeki xm'nin (m-1)-inci Dereceden Polinomlarının Terslerinin Ters Tanjantları İçin Ters Tanjant Özdeşlikleriyle Pi İçin Yeni Bir Türdeki Formüller, S. 44-60: Bu parçada π'nin φ'ye göre ters tanjant özdeşliklerine yer verdim. Bu konuda o sırada bir tek Oberg'in 2000'deki formülü biliniyordu ve bunların sayısını 11'e çıkarttım (ki bunların sayısı metodumuza göre istenildiği kadar artırabilir. Yani orada sadece 11 tane örnek verdim). Örnek 12 ve 13 ise başat formüllerdir!

EK 1: Pi ve Altın Oran Arasındaki İlişkiler İçin Bir Kronoloji, S. 61: Π ve altın oran (Φ) için antik dönemden günümüze kadar bir yaklaşık değerler tablosu. 

Burada adı geçen Hemon (Hemiunu) Büyük Piramit'in mimarı ve KHUFU'nun veziri olarak bilinir. Yani Hemon, KHUFU'nun hem veziri hem de mimarıdır. Hemiunu prens Nefermaat ve eşi Itet'in oğluydu; Snefru'nun torunu ve Khufu'nun yeğeniydi. Kendisi Saray'ın en önemli üyelerinden biriydi ve tüm Kraliyet işlerinden sorumluydu. Mezarı Khufu'nun piramitinin yanındadır.

2.3.1.1.1.1. Piramitteki Pi Gerçekte Neydi?

Bu kitapta tek bir kusur var, o da piramit tabanını 440 RC olarak almamdı (ki tüm çalışmalarda böyle geçiyordu). Fakat taban güncellenmesiyle aynı çalışmaların yine geçerli olduğuna dikkat edelim!

Şimdi tam bu noktada şu soruyu soralım: Herkes günümüzde bile piramitin taban uzunluğunu 440 RC olarak aldığına göre (ki size bugün istemediğiniz sayıda örnek verebilirim), antik dönemde de aynı şey geçerli değil miydi?

Kesinlikle öyledir, çünkü piramit tabanları (ve yüksekliği) çağlar boyunca ölçüldü ve herkes farklı bir değer verdi. Piramit tarihçesine göre M.Ö. 600'de Thales piramitin yüksekliğini ölçtü. Bu ölçme işleminin nasıl yapıldığı aşağıdaki videoda gösteriliyor.

Bu ölçme işlemine göre Güneş 45° lik eğim açısında güney meridyenindeyken (ki bu durum yılda 2 kez olur) piramit tepesi kuzey tarafında bir gölge yaptı ve gölgenin tepe noktasından piramitin doğu tabanının orta noktasına kadar ölçüldü (ki bunun için doğu tabanının ölçüsünü bilmek gerekiyor). Bu ölçüm piramitin yüksekliğinin uzunluğunu gösteriyordu. Dikkat ediniz, Thales'in elinde piramitin tabanı ile yüksekliği iyi-kötü bir şekilde var ve geriye bir tek piramit geometrisinde saklı sırrı bulmak kalıyor. Bu sırrı keşfetmek Thales'e göre zor olmasa gerek!

Peki, bu sır neydi?

Piramitin yüksekliğini yarıçap kabul eden kürenin yer düzlemindeki çemberin çevresinin piramitin taban çevresine yakın olmasıydı. Thales hemen bir hesap yaptı: Örneğin piramitin yüksekliği h=280 RC ve tabanı a=440 RC için

2πh≅4a

yaklaşımına göre π=22/7=3.142857... sonucuna yakın bir değer buldu. Çünkü gerçek değeri bulabilmek ancak uzman gözlere has bir şeydi (Y.N. Piramit tabanının ilk gerçek modern ölçümü Petrie tarafından 1881-2'de yapıldı. Bkz. "Chap. 6. Outside of Great Pyramid", "North West corner socket of the Great Pyramid"). Thales'in bulduğu sonuç antik metinlerde çokça anılan bir sabitti ve bu bilgi 350 yıl geçtikten sonra silsile yoluyla Arşimet'e kadar ulaşmış olmalı. Bir diğer gelişme şudur: Thales piramitin yüksekliğini ölçerken Güneş ışıkları Kral Odası'nın güney şaftının içinden geçiyorlardı. Yani Gantenbrink'e göre (1992) Kral Odası'nın güney şaftı 45° idi ve bu, Thales'in Güneş'i beklediği açıyı gösteriyordu!

Bu konuda son yapılan çalışmalara göre piramitteki π'nin gerçek değerini "Büyük Piramit'in Boyutlarının Yeni Tanımları (New Determinations of Its Dimensions of the Great Pyramid) - 2022" tablosunda bulabilirsiniz!

Not. Yukarıdaki açıklamalarımdan ve kitaptaki çalışmalarımdan "Thales ve Arşimet hakkında kötü düşünüyorum!" anlamı çıkmasın. Tam tersine, bu araştırmaları yaptıkça onlara daha çok bağlandım!

Şimdi, 2004 yazında yaptığım çalışmalardan birini yukarıda özetle sundum ve o sırada kuzey şaftına ilişkin ilk bilgileri yukarıda söylediğim gibi Al-Ahram'ın 2002 tarihli "The Pyramid mystery" haberinde sadece 208 Feet şaft uzunluğunu ve Büyük Galeri'nin altındaki blokların uzunluklarını görmüştüm. Fakat şimdi tüm bilgileri "GÖTTINGER MISZELLEN Beiträge zur ägyptologischen Diskussion, Heft 248, Göttingen 2016" makalesinde bulabilirsiniz. İşte bu makaledeki verilere göre IRobot ekibinin ve Hawass'ın iddia ettiği bulgu doğru değildir. Bunun için yukarıda kırmızı renkle vurguladığım iddiayı biraz açalım:

İddia. Kraliçe odasının kuzey ve güney şaftlarının sonundaki ilk kapılar aynı seviyededirler!

İspat. Çok basit, çünkü IRobot'un Piramit Gezgini ile aldığı ölçülere göre kuzey şaftının uzunluğu 63.40 M iken güney şaftının uzunluğu 63.60 M'dir (ki bu değerler az önce linkini verdiğim makalede defalarca vurgulanır). Aradaki fark olan 20 CM'e dikkat ediniz. Yani şaftlar hemen hemen aynı uzunluktalar ve fakat, kuzey şaftı Büyük Galeri'nin altından geçerken 27.43-18.14=9.29 M'lik parçasını ya da daha açık bir ifadeyle, 1/7'sini kaybeder. Bu sonuç her 2 şaft aynı eğimdeyken ilk kapıların aynı seviyede olmadığını gösterir. Şekil 6'ya göre kuzey şaftındaki ilk kapı güney şaftındaki ilk kapıdan (19+2/7)-(13+43/392)=6+69/392 RC aşağıdadır. Yani ilkin kuzey şaftı, sonra güney şaftı kapatılmıştır!

2.3.2. Şaftların Seviyeleri

Geçelim bunu. Şimdi kuzey şaftını 3 parçaya ayırayım ve her bir parçanın yüksekliğini anılan makaledeki verilere göre hesaplayıp toplayalım. Bakalım oradan nasıl bir sonuç çıkacak?

1. Bölüm: Şaftın Blok 1'deki başlangıç noktasından dönemecine kadar olan bölümdür. Gantenbrink'in çalışmasına göre bu bölümde 9 blok vardır ve toplam uzunluk (Piramit Gezgini'ne göre) 18.14 M'dir. O, bu bölümde şaftın eğim açısının 33.3° den 40.1° ye kadar değiştiğini söyleyerek eğim açısı için 6. blokta şöyle bir not bırakmıştır (Bkz. "The Lower Northern Shaft"): "Still uncertain! (Hala kesin değil!)". Fakat bu eğim açısı anılan kaynağın 67. sayfası ya da PDF'deki 17. sayfasındaki şekilde Pyramid Rover tarafından 37.2° olarak bildirilmiştir.

Bunların hepsi yanlıştır, doğrusu Şekil 6'daki olacaktır. Buna göre bu bölümdeki yükseklik (ki yataydaki Blok 1'i atarsak diğer 8 blok için 18.14-1.93=16.21 M kalır)

h1 =16.21 M x Sin40° = 10.41958715... M =10.41958715... x 21/11 = 19.89193911... RC ≅ 19+25/28 RC

ya da (ki orijinalde Blok 1'i atarsak (34+53/84)-(3+19/28)=30+20/21 RC kalır)

h1 = (30+20/21) RC x (9/14) = 19+44/49 RC

olarak ortaya çıkar.

2. Bölüm: En zorlu bölüm burasıdır. Çünkü şaft Büyük Galeri'nin altından geçerken 9. bloktan sonra 10. blokta 45° lik açıyla sola ya da batıya kırılmaktadır. Piramit Gezgini'nin verilerine göre şaft ilkin 22.86-18.14=4.72 M uzunluğundaki ve yaklaşık 20° lik eğim açısındaki Blok 10 ile sola, sonra 25.30-22.86=2.44 M uzunluğundaki ve yine aynı eğim açısındaki Blok 11 ile sağa ve son olarak 27.43-25.30=2.13 M uzunluğundaki ve 5° lik eğim açısındaki Blok 12 ile tekrar sağa dönerek Büyük Galeri'nin altından çıkar (Bkz. S. 19). Kuzey şaftı yapımcıları, şaftın bu şekilde dönerek yönlendirilmesinin bir benzerini Caviglia Tüneli'nde yaptılar ve orada olduğu gibi burada da 4. blok "Paralel Blok" olarak tekrar karşımıza çıkar. Yani her 2 yapıdaki 4. bloklar 4 blok öncesindeki bloğa paralel hale getirilerek şaftlar istikrara kavuşturulmuştur. Bunlardaki amaç, şaftın sadece sorunlu yapıların etrafından döndürülmesidir.

Şu halde Büyük Galeri'nin altındaki Blok 10-12'nin toplam yüksekliği

h2 = 4.72 M x Sin20° + 2.44 M x Sin20° + 2.13 M x Sin5° = 2.634505958... M = 5.029511374... RC

olarak elde edilir.

3. Bölüm: Blok 12'den A noktasındaki ilk kapıya kadar mesafe olup şaftın en istikrarlı olduğu bölüm burasıdır. Bu mesafe 63.40-27.43=35.97 M ve eğim açısı 40° dir (Bkz. S. 19, 20, 26, 30, 36 ve "Khufu Shafts". Bu son kaynakta "STAR CULMINATIONS" ve "SHAFT ANGLES 2021 AD" başlıklarının altındaki Kochab'a bakılacaktır. Orada "40?" yazan ölçüler Djedi'den alınmıştır. Bu konuda Djedi güney şaftında ilerlerken 17:09, 35:16 ve 35:36'da robot ölçümlerinin yapıldığı ekranın sol üst köşesindeki ortadaki kutucuktaki "40.06°" sayısına dikkat ediniz. Bu, Djedi'nin o bloklarda okuduğu şaftın eğim açısıdır. Djedi ekibine göre her 2 şafttaki eğim açısı aynıdır ve bunu "40°" olarak bildirirler).

İşte bu verilere göre 3. bölümün yüksekliği,

h3 = 35.97 M x Sin40° = 23.12107032... M = 44.14022515... RC

ya da kübit hesabına göre

h3 = (68+19/28) RC x (9/14) = 44+59/392 RC.

olarak elde edilir.

4. Bölüm: Bu parça ya da bölüm, Şekil 6'daki A'daki ilk kapı önünden Şekil 4'teki yazıta göre C noktasına kadar olan bölümdür. Bu parçanın seviyesi,

h4 = 30 RC x (9/14) = 19+2/7 RC

dir.

Şimdi bu sonuçlara göre 4 bölümdeki yükseklikleri toplarsak şaftın odadaki girişten (ki bu, Blok 2'nin başlangıç noktasıdır) C noktasına kadar toplam yüksekliği ya da seviyesi,

hK = h1 + h2 + h3 + h4 = (19+44/49) + h2 + (44+59/392) + (19+2/7) = 88.36369504... RC

şeklinde ortaya çıkar.

Diğer taraftan Djedi adlı robota göre güney şaftının yüksekliği (ki Blok 1'i atarsak eğim üzerinde 63.60-1.96=61.64 M kalır),

hG = h1 + h2 = 61.64 M x (9/14) + (20+11/28) RC x (9/14) = 88.75878478... RC

olur ve bu kuzeydeki seviyeden biraz fazladır.

İşte bu sonuçlar, IRobot ekibinin kuzey şaftında özellikle h2'ye karşılık gelen Büyük Galeri altındaki blokların ölçülerinde hatalar yaptıklarını gösterir. Çünkü buradaki Blok 10-12'nin gerek uzunluklarını gerekse eğim açılarını iyi ölçemedikleri sonucu çıkar. Bu nedenle anılan makalenin 70. sayfasındaki 28. şekilde Blok 10-12'nin eğim açıları sırasıyla 25°, 25°, 5° olarak alınmıştır ve hesap bunlara göre doğrultulmaya çalışılmıştır. Oradaki şekillerde şaftların sonlarında "Blockierstein (Blok Taşı)" olarak adlandırılan ilk kapı seviyeleri aynı seviyede gösterilmiştir; ama bu doğru değildir. Aslında bir önceki sayfadaki 27. şekilde bu durumu fark etmişler ama bu sefer de kuzey şaftının ilk kapı seviyesini güneydekine göre biraz daha yüksekte göstermişler. Bu da doğru değil; doğrusu ilk kapı seviyeleri Şekil 6'daki gibi olacaktır!

2.3.3. Gelecekteki Proje

Buraya kadar 2002'deki Piramit Gezgini ve 2011'deki Djedi adlı robotlarla yapılan çalışmalara göre şaftların seviyelerini gösterdim (ki IRobot ekibi Piramit Gezgini'ne seviye ölçer koymadıkları için bu sonuçları göremediler ve yukarıdaki iddiayı ortaya atma gafletinde bulundular) ve bundan sonra "Djedi" adlı robotla yapılacak yeni bir proje beklemez hakkımızdır!

Şimdi en son teknolojiyle donatılan Djedi'deki eksikliklere bir göz atalım ve bazı tavsiyelerde bulunalım.

2.3.3.1. En Son Teknolojik Bir Robota Antik Ölçüm Aletleri Koymak!

Bunu 2 farklı ölçümde şöyle açıklayabiliriz:

1. Mesafe Ölçümü: Piramit Gezgini ve Djedi ile yapılan mesafe ölçümlerinde te Arşimet'ten kalma odometre kullanıldı. Ancak icat ettiği odometrenin sefasını kendisi değil Eski Romalılar sürdü. Bugün ta İstanbul'a kadar uzanan Roma yollarının yapımında odometre kullanıldı ve sıfır noktalarına milyon taşları konuldu (Bkz. "İstanbul'daki Milyon Taşı"). Arşimet'e göre mesafeler odometredeki tekerleklerin dönmesiyle ölçülüyor ve bilyelerle sayılıyordu!

Bu şekildeki mesafelerin ölçümünde dezavantaj ya da ölçme yöntemindeki hata şudur: Odometre 2 nokta arasındaki mesafeyi doğrusal (lineer) olarak ölçmez; yüzey uzunluğunu ölçer. Bu nedenle piramit yapımcıları şaftlardaki her bir bloğu lineer olarak ölçüp yerleştirdiklerinden Djedi'ye odometre takılması mühendislerin hatası olmuştur. Yani Djedi şaftlarda odometreyle ölçüm yaparken zemini düz olmayan bloklarda hataları da topluyordu. Oysa 1992-3'te Upuaut 2 robotuyla lazer metre ile ölçümler yapılıyordu ve bu tam bir lineer (doğrusal) ölçmeydi!

Şu halde Kraliçe Odası'nın kuzey şaftının uzunluğu 2002'de odometreli Piramit Gezgini ile 63.40 M olarak ölçülürken lazerli bir robotla

63.40 M x (59.45 M/63.60 M) = 59.26305031... M ≅ 113+1/7 RC

civarında olmalıdır!

Buna göre kuzey şaftının yüksekliği şu şekilde ortaya çıkar:

83 RC x (hK/hG) = 82.63054419... RC

İşte bu sonuçlar bize IRobot ekibinin Piramit Gezgini ile kuzey şaftında ölçümler yaparken hatalar yaptıklarını, yani kuzey şaftını eksik ölçtüklerini gösterir!

2. Eğim Açısı Ölçümü: Pyramid Rover ve Djedi'nin mühendislerinin bir diğer hatası, eğim açısını blok blok ölçmeleriydi ve uzun mesafelerde bu açı değişiyordu. Çünkü Gantenbrink şaftlardaki eğim açısını blok blok ölçmek yerine uzun mesafelerde ölçüyordu ve bu ölçüm şekli Petrie'den geliyordu. Petrie bu işin ustasıydı ve Azalan Koridor'un eğim açısını 26° 31' 23'' ± 5'' olarak çıkarması, şapka çıkarılacak cinstendi. Piramitçiler bunu Petrie'nin hipotezine göre Cos-1 (17/19) = 26° 31' 31'' alırlar!

Bu konuda teknolojinin en son ürünü olan Djedi ile güney şaftındaki bloklarda eğim açısı 40.06° olarak okunurken (ki bunun örneklerini 3. bölümde görebilirsiniz) Gantenbrink 28 M'lik bir mesafede 24 farklı ölçümle 39.6078° olarak okudu!

Örneğin burada anılan ölçmelerin sonuçları Djedi'de şöyle görünür:

Şekil 7. Anılan video çekiminin 35:16'sında Djedi güney şaftının sonundaki kapı önündeyken aldığı yol 64.80 M ve Blok 28'deki eğim açısı 40.06° dir (ki aslında robot 64.88 M'de durdu ama onu biraz geri çektikleri için ekranda kalan son değer 64.80 M oldu. Bu sonuçları ekranda daha iyi görebilmek için resmin üzerine tıklamanız yeterli). Oysa Gantenbrink Upuaut 2 ile bu mesafeyi 59.45 M olarak ölçmüştü! Peki aradaki 64.80-59.45=5.35 M fark nereden çıktı? Upuaut 2 lazerle ölçerken Djedi odometreyle ölçüyordu. Yani fark ölçüm metodundan geliyordu!

Özetle ölçüm metotlarından kaynaklanan sorunlar var ve bunları düzeltmemiz gerekiyor. Bu nedenle her "Uçak Kazası Raporu"nda olduğu gibi robotçulara bazı tavsiyelerimiz olacaktır:

1. Kraliçe odasının kuzey şaftının uzunluğu blok blok ölçülecektir. Bunun için odometre yerine lazer metre kullanılacaktır. Çünkü "NEW: Enhanced Images from the GREAT PYRAMID Queen's Chamber Northern Shaft" adlı video çekim görüntülerine göre şafttaki blokların zeminleri düz değildir. Bu nedenle şaftın uzunluğu 63.40 M değil, daha az gözükür. Örnekse güney şaftının uzunluğu Upuaut 2'de 59.45 M iken Djedi'de 63.60 M'dir. Bu, yukarıdaki çalışmada (19.2.2020) sadece ilk kapıya odaklanıldığından 64.88 M olmuştur.

2. Şafttaki her bloktaki eğim açısı tespit edilecektir. Bu konuda 1. bölümde verilen eğim açısı 37.2° dir ama bu gerçekçi değildir. Bu, daha çok Gantenbrink'in bu bölümdeki eğim açısı için verdiği aralığın ortalaması gibi gözükür. Çünkü ona göre ortalama eğim açısı (33.3°+40.1°)/2=36.7° dir.

Bu bölümde Gantenbrink'e göre şu gelişmeler mevcuttur (Bkz. "The Lower Northern Shaft" sayfasındaki girişe):

"Şaft 1.93 metrelik ilk bloktan sonra (Kraliçe Odası duvarının ilk bloğuna nüfuz ederek) yukarı doğru tırmanır.

Şaftın yükseliş açısı 14 metrelik bir mesafedeki 17 ölçüme göre 33.3° ile 40.1° arasında dalgalanır. 4 No'lu blok, bu noktada açıda bir değişiklik yapıldığını açıkça göstermektedir. Bu amaçla, inşaatçılar şaftı zemin bloğunun başlangıcına 2 cm derinliğinde bile kestiler.

Aşırı açı dalgalanmalar ve 4 No'lu Blok'ta yapılan değişiklikler, bu noktada, eski Mısırlıların aynı anda inşa edilmekte olan Büyük Galeri ile bir çatışmaya girdiklerini ve bu nedenle başlangıçta amaçlanan şaft açısına tam olarak bağlı kalamadıklarını gösteriyor gibi görünmektedir.

Sadece şaftın hala keşfedilmemiş üst alanlarındaki daha ileri ölçümler, amaçlanan açının güney şaftınınkinden birkaç derece daha küçük olup olmadığını veya her iki şaftın da aynı açıda, yani yarı-simetrik olarak inşa edilip edilmeyeceğini söyleyecektir.

2, 3 ve 4 numaralı blokların hepsi küçük yerleşme belirtileri göstermektedir. Şaftın ilk üç eklemi, çatı kirişlerinin ağırlığını yatay düzleme saptırmak için az ya da çok dikey olarak hizalanır. 7 No'lu Blok'un başında, daha yakın geçmişte geride bırakıldığı açık olan altıgen bir demir çubuğun dişli ucunu görüyoruz."

Bu konuda Gantenbrink ve Djedi ekibinin yanıldıklarını düşünüyorum. Çünkü Bölüm 1 ve 3'teki açılar aynı olmalıdır ve sadece Bölüm 1'deki bloklar Büyük Galeri (Grand Gallery) nedeniyle kötü şekilde düzenlenmişlerdi. Yukarıda 1. bölümün seviyesi h1 olarak verdim. Buradaki tavsiyem şudur: Eğer bu şekilde çalışma yapmak zor geliyorsa Djedi'ye "Testo 511 Barometrik Basınç ve Deniz Seviyesi Yükseklik Rakım Ölçer" gibi bir aletin takılmasıdır. Ama bu, şaftta işe yaramayabilir çünkü açık hava lazım. İyi çalışmalar!

2.3.4. Orion Teorisi'ndeki Kochab!

Bauval'a göre kuzey şaftı 39° lik eğim açısıyla Kochab'a bakıyordu. Kochab, piramitin inşaası sırasında Thuban'dan sonraki kutup yıldızıydı. 

Bu konuda Bauval'ın da bildiği Unas'ın piramitinin içindeki Antechamber'ın güney duvarında şöyle bir pasaj vardır (ki pasaj bu şekliyle kuzeye bakar):

"380: The father of Unas, Atum, seizes the arm of Unas (Unas'ın babası, Atum, Unas'ın kolunu ele geçir)

and he assigns Unas to those gods who are quick and clever (ve Unas'ı hızlı ve zeki olan Tanrılar'a),

the Never-setting Stars (Circumpolars) (Hiç batmayan Yıldızlar'a atar)."

Burada "Circumpolar" olan yıldızlar kutup yıldızının etrafından dönen yıldızlardır ve bu yıldızlar hiç batmazlar. Piramitin inşaası sırasında kutup yıldızı Thuban idi. Thuban, tüm zamanların en iyi kutup yıldızıydı ve Kochab o sırada onun etrafında dönüyordu. Bu pasajda bir şey daha dikkatimizi çekiyor: Tanrılar Circumpolar olan yıldızlardaymış ve Unas, bu yıldızlara yolculuk etmek suretiyle, onların yanına atanıyor. Bir diğer dikkat çeken nokta şudur: Belkıs Çorakçı, Bauval ve Gilbert'ın 1994'teki "The Orion Mystery (Orion Gizemi)" kitabını Türkçe'ye "Tanrıların Evi Orion'da" şeklinde çevirirken bu pasajdan hareketle çevirdi.

Eski Mısır Metinleri'ne meraklı olan Bauval, "Orion Gizemi" adlı kitabının 167-168. sayfalarında şöyle diyordu: "Asıl heyecan verici nokta, Rudolf'un son ölçümlerine göre her 2 güney şaftının yaklaşık aynı tarihlerde yapıldığı belli olmuş. Üstteki Alnitak'a, Orion Kuşağı'nın en altındaki yıldızına odaklanılmıştı (orta yıldız olan Alnilam'a dönük değildi). Bu da Büyük Piramit'in Orion İlişkisi Teorisi'ndeki yerine tam uymaktaydı. 3 şaft yaklaşık M.Ö. 2450 döneminde bu yıldızlara tam odaklanmış durumdaydı. Rudolf'un henüz Kraliçe Odası kuzey şaftı verileriyle ilgili bilgisi yoktu, ama ordaki eğimin 39°'ye yakın olabileceği kanısındaydı. Hızlı bir hesap, bana oranın tarihini de yaklaşık M.Ö. 2450 olarak verdi. Ursa Minor'un (Küçük Ayı) 'başı'nı oluşturan 4 yıldıza odaklanmış demekti."

Bu parçadan anlaşıldığı üzere Bauval, kitabında 4. şaft olan alt kuzey şaftının eğim açısını vermez; sadece Gantenbrink'in hemen yukarıdaki tahmininden hareketle 39° olarak tahmin eder (Y.N. Kendisine gönderdiğim e-postadaki 2. soruda bu açıyı Gantenbrink'ten telefonla mı aldın, diye sordum. Yanıt gelirse söyleriz). Fakat bu tahmini kitabında anlattığı tarihte verdiği doğru değildir. Çünkü bu parçanın devamı 168. sayfanın ilk paragrafında şöyle geçer: "Rudolf bana keşfini telefonla bildirdi. 4 Nisan günü de Münih'ten bir video bantı aldım...". Oysa en son 22 Nisan 1993 tarihini andığı "THE UPUAUT PROJECT: NEW FINDINGS IN THE SOUTHERN SHAFT OF THE QUEEN'S CHAMBER IN CHEOPS PYRAMID" makalesinin 6. sayfasındaki haritada alt kuzey şaftının Ejder (Draconis) takımyıldızının merkezini gösterdiğini, dolayısıyla β Ursa Minor olarak bilinen Kochab'tan hiç söz etmediğini görürsünüz. Üstelik alt kuzey şaftının eğim açısı için 38° 30' ölçüsünü Petrie'den aldı!

Buraya kadar kuzey şaftında Upuaut 2 ile yapılan çalışmaların sonuçlarını gördünüz. Eğer gelecekte Djedi ile kuzey şaftında adam gibi bir çalışma (ki bunun için yukarıdaki önerilere dikkat etmek gerekir) yapılırsa o zaman biz kuzey şaftının gerçek eğim açısını öğrenebilir, dolayısıyla Kochab için biçilen gerçek değeri görebiliriz. Ama bunun şimdiden 40° olacağını biliyoruz!

Hatta kalın, size KHUFU'nun mimarının ve ustalarının çalışmalarını anlatmaya devam edeceğim...


Related Posts