Kral Odası'nın şaftlarına ilişkin 2. incelememde Gantenbrink'in "YAYINLAR"daki geometrik planı çıktı: "Gantenbrink'in Kral Odası'nın Şaftlarına İlişkin Geometrik Planının Tam Açıklaması".
Bu geometrik plan Gantenbrink tarafından 1997’de Alman Müzesi/Münih’teki "6. ORDO ET MENSURA (Tespit ve Ölçü) Kongresi"nde “Ascertaining and evaluating relevant structural points using the Cheops Pyramid as an example (Keops Piramiti'ni örnek olarak kullanarak ilgili yapısal noktaları tespit etme ve değerlendirme)” başlığının altında sunulmuştu!
Bu 2. planda ayrıca Prof. Dr. Rainer Stadelmann (1933-2019)'ın güney şaftındaki Blok 23'ün sonunda yer alan nişlere ilişkin hipotezini de kanıtladım.
Stadelmann'ın Hipotezi
Gantenbrink, bu hipotez hakkında “ÜST GÜNEY ŞAFTI” sayfasının sonunda şu bilgileri verir: "23 No’lu Blok’un sonundaki her 2 şaft duvarında, işlevi bilinmeyen bir niş düzenlemesi keşfettik (Bkz. SİBER ÇİZİMLER sayfasındaki KEOPS’un Nişleri).
Şekil. Şaftın sol ve sağ duvarlarındaki nişler. İki lazer noktası nişlerin girintilerine ışınlanmıştır (Bkz. ÜST GÜNEY ŞAFTI).
Prof. Dr. Stadelmann, bunun alt güney şaftındaki ‘kapatma taşı’na, yani ‘levhaya’ paralel olabileceğini öne sürmüştür (Bkz. MDAIK 50 / 1994). Nişlerin, bir şaft kapatma taşı için eski bir montaj yapısının bir parçasını oluşturmuş olabileceğini kastediyordu. İlk bakışta bu hipotez mantıklı görünüyor. Ancak topladığımız verilerin daha yakından incelenmesi onu oldukça şüpheli hale getiriyor.
1. Doğu nişi bir oluk (Slot: Dikdörtgen Prizması Şeklindeki Boşluk) oluşturur; Batı nişi ise, bloğun sonuna kadar uzanan bir girintidir. Böylece Prof. Stadelmann’ın öngördüğü türden küçük bir tıkaç taşı sadece bir tarafta yerinde tutulacaktı. Doğu tarafındaki oluk hiçbir amaca hizmet etmeyecekti.
2. Prof. Stadelmann’ın önerdiği gibi küçük bir tıkaç taşı yukarıdan şafta indirilemezdi, çünkü Blok 23 Blok 24’ten daha geniştir (ki 1992’de Upuaut-1, her 2 üst şafttaki ilgili tüm genişlik ve yüksekliklerin lazer ölçümlerini yaptı). Böylece, şaftın üstündeki boyutlara uyacak kadar dar bir tıkaç blok taşı, nişlerin üzerinden kolayca kayacaktır (Ayrıntılar için Bkz. SİBER ÇİZİMLER sayfasındaki KEOPS’un Nişleri'ne bakın).
3. Prof. Stadelmann'ın hipotezi, tıkaç taşının şaftın inşası sırasında yerine gömülmüş olma olasılığına izin vermektedir. Ancak, sadece 20 CM×20 CM boyutlarındaki bir şaftın 12 metre derinliğine gömülen bu taşın daha sonra nişlere en ufak bir zarar vermeden nasıl çıkarıldığını açıklamamaktadır.
4. Oluk ve girintinin başlangıçta bir taş levhayı tuttuğunu varsaysak bile, yine de yukarıda belirtilen sorunlarla karşı karşıya kalırız. Böyle bir levhanın (Tıkaç Blok Taşı), karşılık gelen blok yerleştirilmeden önce yerleştirilmesi gerekirdi ve bu nedenle nişlere zarar vermeden daha sonra çıkarılamazdı.
Elbette, bu noktada bir taş levha planlanmış, ancak hiçbir zaman inşaata dahil edilmemiş olması gibi belirsiz bir olasılık da mevcuttur. Ancak bu durum bile, alt şafttaki duruma tam bir paralellik oluşturmaz, çünkü üst şaft tavanında, alt güney şaftındaki döşeme gibi bir girinti yoktur. (Bkz. ALT GÜNEY ŞAFT, Blok 28). Blok 23'ün üst alın eklemi de dikdörtgen bir içbükey profil oluşturması bakımından sıra dışıdır (Bkz. SİBER ÇİZİMLER sayfasındaki KEOPS’un Nişleri). Burada zemin derzinin şaft derzleriyle aynı hizada olması da dikkat çekicidir. Kalan son orijinal Blok 25’ten sonra şaft, piramitin dışına çıkmadan önce daha yakın bir geçmişte restore edilerek 1,70 metre daha uzanır.”
Bu açıklamalardaki 4 maddedeki sorulara gelince Gantenbrink kesinlikle yanılır. Çünkü üst güney şaftındaki Blok 23’ün sonunda bir çift slot şaftın kapatılması için yapılmış ama daha sonra buna gerek duyulmadığı için 2. çift slottaki batı nişi doğu nişindeki gibi tamamen oluşturulmamış, Blok 24’e geçildiğinde Blok 23’ten biraz dar genişlikte yapılmış ve yüksekliği azaltılmıştır (ki Blok 23’ün yüksekliği 3/7 RC iken Blok 24’ün yüksekliği 1.5 CM azaltılarak 3/7-1/35=2/5 RC olmuştur. Bkz. “Keops Nişleri-PDF” ve “Keops Nişleri-Autocad”) ve anılan slotlara bir çift tıkaç blok taşı konmamıştır. Buna göre bu tıkaç bloklar ve adına “kapı” denilen taşlar Blok 23’ün sonuna hiçbir zaman konulmadı ki Gantenbrink’in 3 ve 4. maddelerdeki itirazı geçerli olsun. Çünkü şaft ustası, ilkin şaftı kapatmaya çalışmış ve bu yüzden Blok 23’ün sonuna konulmak üzere bir çift tıkaç blok taşı düşünmüş sonra piramitin kaplama taşına (Blok 23’ün sonunda) planımızda görüldüğü gibi 11 RC seviye kaldığı için bundan vazgeçmiştir. Yani adam ışığı görmüş ve aydınlanmıştır!
Bu planı yaparken Richard Wagner'in son operası olan "Prasifal"ını dinliyordum. Çünkü konumuza denk düşüyordu! Bu durumda bu plandaki rolüm açığa çıkmış olur. Ben Gantenbrink'in yerinde olsam hemen Rainer Stadelmann'ın mezarını ziyaret eder, günah çıkartırdım. Alman Arkeoloji Enstitüsü'nün Rainer Stadelmann'ın ölüm ilanı şuradadır: "Obituary Prof. Dr. Rainer Stadelmann".